Lutesyum Tedavisi

Lutesyum Tedavisi

Nükleer tıpta radyoaktif maddeler kullanılarak yapılan tedavilere “radyonüklid tedavi” adı verilmektedir. Nükleer tıpta tedavi için kullanılan birçok radyoaktif madde bulunmaktadır. En eski ve en bilinen radyonüklid tedavilerden biri olan radyoaktif iyot tedavisi, halk arasında bilinen adıyla “atom tedavisi,” tiroid hastalıklarının tedavisinde etkinliği ve güvenilirliği kanıtlanmış bir yöntemdir. Bu tedavide, iyot elementinin radyoaktif bir izotopu olan iyot-131 kullanılmaktadır.

Bu tedavilerde kullanılan radyoaktif maddelerden bir diğeri ise lutesyum elementinin izotopu olan Lutesyum-177’dir. Lutesyum-177 kullanılarak gerçekleştirilen radyonüklid tedaviler ise halk arasında genellikle “Lutesyum tedavisi” olarak adlandırılmaktadır.

Lutesyum Tedavisi Hangi Hastalıklarda Kullanılır ?

Lutesyum Tedavisi prostat kanseri, nöroendokrin tümör ve medüller tiroid kanseri gibi bazı kanser türlerinin tedavisinde kullanılan bir atom tedavisidir. Hedefe yönelik atom tedavisi olarak bilinen bu yöntemde, Lutesyum belirli kanser hücrelerine özel olarak geliştirilen akıllı moleküllerle birleştirilerek tedavi etkisi gösterir.

Nöroendokrin Tümörler

Lutesyum tedavisi ilk olarak yaygın şekilde nöroendokrin tümörlerin tedavisinde kullanılmaya başlanmıştır. Bu tedavide kullanılan akıllı molekül, nöroendokrin tümörlerin metastazlarında yoğun olarak bulunan somatostatin reseptörlerini hedef alır. Sonuç olarak akıllı radyoaktif ilaç vücuda verildiğinde, doğrudan kanser hücreleri üzerindeki bu reseptörlere bağlanarak etkisini gösterir.

Nöroendokrin tümörlerin tedavisi için geliştirilen bu akıllı radyoaktif ilaç, Lutesyum kullanılarak laboratuvar ortamında her hasta için özel olarak sentezlenir. Ortaya çıkan bu bileşiğe Lutesyum-Oktreotid veya Lutesyum-DOTATATE adı verilir. Bu nedenle nöroendokrin tümörlerin tedavisinde kullanılan atom tedavisi, Lutesyum-Oktreotid veya Lutesyum-DOTATATE tedavisi olarak da adlandırılır. Bu tedavininin kullanılan diğer bir adı da PRRT (Peptid Reseptör Radyonüklid Tedavi) olarak bilinmektedir.

Lutesyum-DOTATATE, sadece nöroendokrin tümörlerde değil, aynı zamanda somatostatin reseptör yoğunluğu yüksek olan diğer ileri evre kanserlerde de kullanılabilir. Bu kanserler arasında medüller tiroid kanseri, nöroblastom ve paraganglioma gibi hastalıklar bulunmaktadır.

Lutesyum tedavisinin nöroendokrin tümörlerdeki başarısı, dünya çapında çok merkezli çalışmaların önünü açmış ve nihayetinde 2012-2016 yılları arasında gerçekleştirilen, sonuçları 2017’de yayımlanan NETTER çalışması ile bilimsel olarak kanıtlanmıştır. NETTER çalışması, Lutesyum-DOTATATE’in alternatif tedavi yöntemleriyle karşılaştırıldığında daha etkili bir tedavi yöntemi olduğunu, kanserli hücreleri yok ettiğini ve yaşam süresini uzattığını ortaya koymuştur. Ayrıca, yan etkilerinin oldukça az olması Lutesyum-DOTATATE’in en önemli avantajlarından biri olarak öne çıkmaktadır.

Protstat kanseri

Nöroendokrin tümörlerdeki Lutesyum tedavisi tecrübelerinin ardından, son yıllarda kanserli hücreleri hedefleyen benzer bir tedavi yaklaşımı prostat kanserinin atom tedavisinde de uygulanmaya başlanmıştır. Prostat kanserinde atom tedavisi, akıllı moleküller aracılığıyla hedefe yönelik tedavi prensibine dayanmaktadır. Bu akıllı moleküller, prostat kanser hücreleri üzerinde yoğun olarak bulunan, prostata özgü yüzey antijenlerini hedef alır. PSMA (Prostat Spesifik Membran Antijeni) olarak adlandırılan bu yüzey antijenleri sayesinde, prostat kanserinde Lutesyum ile uygulanan atom tedavisi Lutesyum-PSMA tedavisi olarak adlandırılır.

Lutesyum-PSMA tedavisi, diğer tedavi yöntemlerine yanıt alınamayan prostat kanseri hastalarında kullanılabilen güvenli bir tedavi seçeneğidir. Yapılan çalışmalar ve klinik deneyimler, Lutesyum-PSMA tedavisinin ileri evre prostat kanseri hastalarında yaşam süresini uzattığını, ağrıları azalttığını ve kanseri gerilettiğini göstermektedir.

Lutesyum-PSMA tedavisini diğer tedavi yöntemleriyle karşılaştıran uluslararası ve çok merkezli bilimsel çalışmaların sonuçlarının alınması ile birlikte, bu tedavi yöntemi prostat kanseri tedavisindeki hak ettiği yeri almaya başlamıştır.

Lutesyum Ötesi ve Gelecek

Lutesyum-177, hem PSMA hem de DOTATATE hedefli tedavilerde etkili bir radyoizotop olarak kullanılmaya devam etse de, son yıllarda terbiyum-161 ve aktinyum-225 gibi alternatif radyoizotopların bu moleküllerle birlikte kullanımı araştırılmaktadır. Özellikle alfa yayıcı olan aktinyum-225, daha yüksek lineer enerji transferi (LET) ile kanser hücrelerine güçlü DNA hasarı vererek tedavi etkinliğini artırma potansiyeline sahiptir. Benzer şekilde, terbiyum-161, hem beta hem de Auger elektron yayılımı sayesinde hedef hücrelere daha etkili radyoterapi sağlamaktadır. Bu gelişmeler, PSMA veya DOTATATE gibi hedefleyici moleküllerle yalnızca lutesyum kullanmanın ötesine geçerek, tedaviye dirençli veya ileri evre hastalarda daha güçlü ve uzun süreli yanıtlar alınmasını sağlayabilir. Ancak lutesyum-177, geniş klinik kullanımı, kolay erişilebilirliği ve randomize kontrollü çalışmalarla etkinliğinin kanıtlanmış olması nedeniyle halen öncelikli tercih olmaya devam etmektedir. Bununla birlikte, terbiyum-161 ve aktinyum-225’in sağladığı avantajlar, bu izotopların alternatif tedavi seçenekleri olarak klinik kullanıma giderek daha fazla dahil edilmesine olanak tanımaktadır.

Bir Yorum Yazın